Milli Görüş Hareketini bugünlere getiren başta Merhum Erbakan Hocamız olmak üzere ahirete intikal eden büyüklerimize Allahtan rahmet dilerken bu davayı kıyamet sabahına kadar sürdürecek olan kıymetli Milli Görüşçü kardeşlerimize de en üstün başarıları diliyorum.
Milli Görüşün tek temsilcisi olan Saadet Partimizin tek bir amacı vardır. Yeryüzünde Hakk’ın hakim kılınması ve adil bir düzenin kurulmasıdır. Gayemiz yaşanabilir bir Türkiye, yeniden büyük Türkiye ve Yeni bir Dünya düzenidir.
Ülkemiz artık dış politikadan,ekonomiye,eğitimden,adalete her konuda tıkanmıştır.İsraf hala daha devam ediyor,kavga ve polemikten milletimiz bıkmıştır.Milletimiz artık yaşanacak bir Türkiye özlemi içindedir. Saadet Partisi olarak Yeryüzünde yanlışın değil doğrunun kötü ve çirkinin değil iyi ve güzelin zararlının değil faydalının zulmün değil adaletin güçlünün değil haklının hakim kılınması için mücadele ediyoruz.
Bizim bir davamız bir idealimiz var söylemlerimiz ve eylemlerimiz o davaya göredir. Dünya politiğine asla mahkum ve teslim olmayız, bizler tipik siyasetçiler gibi de olamayız. Çünkü biz herşeyden önce ‘Bela,gününde verdiğimiz sözü aklımızdan çıkarmayan ve günlük yaşantımızı ona göre yaşamaya çalışan bir topluluğuz.
Milli Görüş mensupları olarak hem dünyada hemde ülkemizde kurulu olan sömürü düzeninin yok olması için hem dünyaya ve ülkemize barış huzur adalet özgürlük ve refah gelecekse bunun ancak “Adil bir düzenin” kurulması ile olacağını biliyor ve bunun için gece gündüz durmadan çalışmak zorunda olduğumuzuda biliyoruz.
İçimizdeki ve dışımızdaki hainler yüzünden bir çok iftiralara saldırılara maruz kaldık ve hala daha iftiralarına devam ediyorlar. Partilerimizi kapattılar olmadı böldüler ama çok şükür her defasında yeniden Bismillah diyerek düştüğümüz yerden dimdik ayağa kalktık.
Saadet Partisi’nin mecliste olmadığı zamanlarda gücü ellerinde bulunduranlar insanlarımızın kapitalist dünya düzenine adapte olması için ve şuursuz bir toplum haline gelmesi için akla hayale gelmeyecek senaryolar ürettiler.
Ülkemizin zalim düzene adapte edilmesine giden yoldaki taşları ustalıkla döşeyen mihraklar milletimizin değer yargılarını ahlak anlayışını ve olaylara bakış açısını da içten içe değiştirdiler.
Güçle ve parayla tanıştıktan sonra zalim sisteme adapte olmaya önceleri bir dava ve ideal uğruna her türlü zorluğa imkansızlığa karşı direnen müslümanlar gözlerinin güç ve parayla açılmasıyla hayalleri ve idealleri yerine zulme sömürüye haksızlığa karşı gelmemeyi ve mümkünse bütün bunlara sebep olan küresel egemenlerle iyi geçinmeyi zihinleri işgal ederek öğrettiler.
Halbuki ne güzel bir sözdür ‘İman varsa imkanda, vardır. Menfaat uğruna bir çok şeyi görmezden gelmek unutmak veya unutturmaya çalışmak ne acınacak bir durumdur. Rahmetli Erbakan Hocamızın beni malıyla canıyla cihat eden biri olarak anılmak isterim dediği gibi bizde aynı duygu ve düşünceler içinde olmalıyız diyor saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Necip MERAL
Bozüyük Saadet Partisi İlçe Başkanı
