Arşivlere bakabilirsiniz. “ silahımız tükenir sayımız azalırsa, bodruma gider yatları yakarız. Antalya’ya iner seraları yakarız. İstanbul’a çıkar arabaları yakarız. İzmir’e ulaşır ormanları yakarız !!!”
Ne ağaç sevdiler nede hayvan. Ne insan sevdiler nede insanlık. Yanan vatan, yanan yurt toprağı içinde yanan dilsiz kullar size ne yaptı? Ağaçlar ölürken ağlar ama siz onları duyamazsınız. Orman yakan da katildir, ağaçların ve ülkenin geleceğini çalanlar Allah’ın laneti ve gazabı üzerinize olsun!!!
Peki bu Esfeli safilin ( aşağıların aşağısı ) olan yaratıklar görevleri gereği kötülüklerini kusarken bizler ne yapıyoruz? Neden bunlara engel olamıyoruz? Gerekli tedbir ve güvenlik önlemleri neden alınamıyor? Doğaya, insanlığa, vatana, millete karşı işlenen bu ağır suça gerekli en ağır ve caydırıcı cezalar neden verilmiyor? Geciken ADALET ADALET değildir. Maalesef ne hazindir ki korumakla görevli olanların yıkmaya karar verdikleri bir devleti kimse kurtaramaz.
Akdeniz coğrafyasındaki ülkelere bakacak olursak ;
YUNANİSTAN ; 2 makam uçağı 39 adet yangın söndürme uçağı var. Yunanistan 8 yangın söndürme helikopterini 11 milyona satın aldı. Biz aynı helikopterleri 14 milyona kiraladık.
FRANSA; 8 makam uçağı 32 adet yangın söndürme uçağı var.
İSPANYA; 3 makam uçağı 17’si kendine ait 57’si kiralık 74 adet yangın söndürme uçağı var.
İTALYA; 8 makam uçağı 19’u kendine ait 88 yangın söndürme uçağı var.
HIRVATİSTAN ; 8 adet yangın söndürme uçağı var. Toplam yüzölçümü EGE bölgemizin yarısı kadar.
FAS’ ın yarısından fazlası çöl 5 adet yangın söndürme uçağı var.
KANADA’nın ise 136 adet yangın söndürme uçağı var. Ülkesinde 1 ağaç kesmene izin vermezler ama Kanadalı firma TÜRKİYE’ de kaz dağlarında siyanürle altın arama izni alıp 195 bin ağacımızı katletti.
Bizde 13 makam uçağı var, bizim alınan son makam uçağımız Beyaz Saray’da bile yok, ABD başkanının Air Force One diye tabir edilen makam uçağı bizimkinin bir alt modeli…
Türkiye günlerdir yanıyor. Yangın söndürmek için kiralanan Mİ-17 helikopterin aynısından Jandarma envanterinde 19 adet olduğunu biliyor muydunuz?
Yangın alanında ne bir asker nede askeriyenin yangın söndürme araçlarını gören var mı? Yok tabi ki. Peki sizce bu normal bir durum mu? Tam bir seferberlik ilan edilmesi gerekmez mi? Askeri personelden yeterince faydalanılmamasının nedeni teşkilat yapısındaki değişim midir? Böyle bir afet durumunda asker ve sivillerden oluşan kriz koordinasyon merkezi kurulamaz mı? Ülkenin asker sivil tüm vatandaşları görev almaz mı?
Kuru bir inat uğruna THK’nun yangın söndürme uçaklarına 4 milyon bakım ücreti bulamayanlar Rusya’dan kiraladıkları uçaklar için 203 milyon TL ödeme yapacaklar.
Bir araçta yangın söndürme tüpünün olmamasının cezası 144 TL. Peki bir ülkede yangın söndürme uçağının, helikopterinin bulunmamasının cezası nedir?
Bu noktada George Orwell’in sözünü hatırlamakta fayda var. “ Rüşvetçi politikacıları, düzenbazları, hırsızları ve hainleri seçen halk, kurban değil suç ortağıdır !!! “
Yangın çıkan bölgenin coğrafi özellikleri, yangının çeşidi, su kaynaklarının durumu, yangına müdahalede yerine göre uçak, yerine göre helikopterin avantaj ve üstünlüğü vardır.
Kamov helikopter saatte 28 ton, CL-215 Amfibik Uçak ise saatte 8 ton su atıyor. 5 Kamov’un saatte attığı su 140 ton. 17 uçağın yaptığı işi görüyor.
İlim ve bilimin önderliğinde, ekonomimizin elverdiği ölçüde, alet, edevat, teçhizat, ekipman, yangın söndürme uçak filomuz, helikopter filomuz, kara araç filomuz, İHA, DRONE filomuz ve yapay zeka sistemiyle birlikte eğitimli, nitelikli yetişmiş teknik ekipler kurarak olabilecek her türlü kötü senaryo ve olaylara hazırlıklı olmalıyız.
Sokaktaki en sade vatandaşından zirvedeki en yetkili makama kadar bu topraklardan, insanlardan, hayvanlardan, doğadan, çevreden sorumluyuz. Kimse bu sorumluluktan kaçamaz suçu birbirine atamaz.
UNUTULMASIN Kİ BU MEMLEKET BİZİM! BU VATAN BİZİM!!!
Saygılarımla…
İbrahim TORUN
