Tüzün yaptığı konuşmada; pazartesi günü yaklaşık on altı saat İçişleri Komisyonunda bu teklifi görüştük, değerlendirdik. Gerçekten, teklifin daha iyi olabilmesi için, toplumun yararına dönüşebilmesi için değişik önergelerimiz ve önerilerimiz oldu. Komisyon Başkanımızın da ve teklif sahibi milletvekili arkadaşlarımızın da hatırlayacağı üzere, bu teklif toplumun genel sorunlarını çözsün, temel sorunlarını çözsün anlayışıyla hareket ettik ama maalesef her zaman olduğu gibi, Genel Kurulda, Mecliste olduğu gibi Komisyonda da bizim önerilerimiz dikkate alınmadı.
Milletvekillerimiz geneli üzerinde şahısları adına, grupları adına konuşmalar yaptılar. Ama şunu bilmenizi istiyorum ki bu teklif 21 ana konuyu ilgilendiren, 21 kanunu ilgilendiren bir teklif hâlinde. Öncelikle, teklifi torba kanuna çeviriyorsunuz, yetmemiş gibi bir de temel kanuna çeviriyorsunuz. Bu, doğru bir yöntem değildir. Bu Mecliste değişik kademelerde görev yapmış bir arkadaşınız olarak bunu âdet hâline, gelenek hâline getirmeniz, öncelikle yüce Meclisin parlamenterlerine, siz değerli milletvekillerine yapılacak en büyük saygısızlıktır. Gruplarınız adına konuşamasanız bile sizin şahıslarınız adına söz talepleriniz olacaktır. İşte, temel kanun olarak getirilen teklifler veyahut torba kanun olarak sunulan tekliflerde milletvekillerinin bu yasal hakkı ellerinden alınmış oluyor. Öncelikle, birinci parti konumundaki Adalet ve Kalkınma Partisinin üyesi olan milletvekili arkadaşlarımızın buna karşı çıkması gerekir diyorum.
Biz komisyonda önerilerimizi gerçekten iyi niyetli bir şekilde yaparken bu teklifin aynı zamanda bir alt komisyona sunulması, alt komisyonda daha da olgunlaştırılması, toplumumuzun, insanlarımızın beklentilerini yerine getirecek şekilde bir çalışma yapılsın önerimizi sunduk ama çoğunluk partisi milletvekili arkadaşlarımız bu önerimizi reddettiler.
Öncelikle, sunulan teklif bir torba kanundur. Bu torba kanun, içerisinde 21 konuyu yakinen ilgilendirmektedir ama bu ilgili konuların dışındaki önemli konularda da biz grup olarak, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu milletvekilleri olarak önerimizi sunduğumuzda bırakın önerilerimizin dikkate alınmasını, aynı zamanda bu teklifin en önemli maddesi olan -yani 1’inci madde- korucuları erken emekliliğe yönlendirecek maddeyi bizim düşüncelerimizden sonra tekliften geri çektiniz. Bu, hiç şık olmadı. Bu, hiç etik olmadı. Yeni dönem Parlamentosuna, yeni sisteme uygun bir hâle getirilmesi gereken teklifler üzerinde maalesef milletvekilleri olarak bizlerin burada söylemiş oldukları, burada konuşmuş oldukları, burada ifade ettikleri sözcüklerin muhatabı bugün, burada yoktur. Evet, biz, başından beri Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin yanlış olduğunu, karşı olduğumuzu belirttik. Anayasa değişikliği oldu, referandum oldu, 24 Haziranda seçimler oldu. Halkımız bu yönüyle tercih etti ama biz o yanlışın hâlâ yanlış olduğunu, bugün, burada, salonda olmayan bakanın, icraatın başında olan, yürütmenin başında olan bir kişinin yasama üyesine hesap veremeyeceği bir Meclisin doğru işler yapamayacağını dile getirdik. “Milletin ve toplumun isteklerini yerine getiremeyecek bir Meclis konumuna düşürmeyin.” dedik ama geldiğimiz noktada maalesef bu tabloyla karşı karşıyayız. Burada, şimdi 25-30 bakan olması gerekirken boş sıralarda, boş masalarda sadece milletvekilleri olarak bizler oturuyoruz.
Bu teklifin can alıcı maddesi 1’inci maddeydi. Koruculuk sisteminde olan insanlarımızın doğal olarak emeklilik yaşının düşürülmesiyle ilgili 1’inci maddeye biz geçici bir madde eklenmesini istedik. Neydi? Gerçekten, burası çok önemli. Sizler, konuşmalarınızda veya savunmalarınızda iktidar partisi milletvekilleri olarak emeklinin yaşı söz konusu olunca Avrupalı oluyorsunuz ama emeklinin maaşı söz konusu olunca maalesef Afrikalı oluyorsunuz. Bir tarafta Avrupalısınız, bir tarafta Afrikalısınız. Bunu içtenlikle söylüyorum yani emekliliğin yaşı geldiğinde diyorsunuz ki: “Avrupa kriterlerine uymuyor.” Burada Avrupalıyız ama maaşına geldiği zaman tam da Afrikalı oluyorsunuz, asgari ücretin ne şekilde olduğunu benden daha iyi biliyorsunuz.
Emeklilikte yaşa takılanlar Türkiye’nin tam gerçek gündemi. Bunun siyasi manipülasyon, siyasi parti tarafı yoktur. Bu arkadaşlarımız gerçekten mağdurdur. Prim ve gününü doldurmuşlardır, emeklilik hakkını elde etmişlerdir ama yaşı beklemektedirler.
Seçim döneminde 4 muhalefet partisinden arkadaşlar, partilerinin temsilcileri, sizler meydanlarda bu sözü verdiniz. “Vermedik.” diyemezsiniz? Her tarafa geldiğinizde bütçeyi, parayı bulurken bu arkadaşlarımıza bütçe yetersizliğinden bahsetmeniz gerçekten bir kul hakkı yemeniz anlamına geliyor. Bu konuda kul hakkı yiyorsunuz. Bu, emeklilikte yaşa takılanlar artık emeklilikte AKP’ye takılanlar durumuna geldi. Gerçekten size takıldılar. Sizin bu pakete, bu, emeklilikte yaşa takılan vatandaşlarımıza biraz daha duyarlı davranıp biraz daha onların sorununu çözecek bir girişimde bulunursanız bizler Meclisteki diğer partilerle birlikte bu sorunu rahat bir şekilde çözmüş oluruz.
Tabii, emeklilikte yaşa takılanlar “Biz erken emekli olalım.” arayışı ve çaresi içerisinde, anlayışı içerisinde değillerdir. Vatandaş şunu söylüyor: Maç başladıktan sonra kural değişmez. Maç 90 dakika başlamış, siz 60’ıncı dakikada kural değiştiriyorsunuz, maçın oynanma süresini 120 dakikaya çıkardınız. Yani vatandaş 19 yaşında, 20 yaşında, 25 yaşında işe girmiş, yirmi beş yıllık takvimini hesaplamış, “Ben, 50 yaşında emekli olacağım, 50 yaşında alacağım emeklilik ikramiyesiyle çocuğuma, çocuklarıma düğün yapacağım, kendime ev alacağım, otomobil alacağım.” demiş ama siz demişsiniz ki: “Tamam, kardeşim, 50 yaşına geldin ama 58 yaşına kadar bekleyeceksin.” Ve sekiz yıl vatandaşımızı bir şekilde açlığa, işsizliğe, yoksulluğa ve maaşsızlığa sevk ediyorsunuz. Bu, doğru bir yöntem değil, bunu anlayışla karşılamanız gerekiyor. Siyaseten bu teklif görüşülürken bizim geçici madde olarak ilave etmek istediğimizi anladığınızda Komisyonda ara verildi ve Komisyon Başkanımızın vermiş olduğu aradan sonra hemen önerge geldi “1’inci maddeyi tekliften çekiyoruz.” diye. Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili arkadaşımız da Komisyon Başkan Vekili, onun imzasıyla birlikte bu madde geri çekildi. Ne oldu peki, kim kazandı? Gerçekten içtenlikle soruyorum, kim kazandı? Bu mağdurların mağduriyeti şiddetli bir şekilde artmaya devam etti, görsel ve yazılı basında bu konuşulmaya devam etti, artık onlar dedi ki: “Emeklilikte yaşa takılanlar değiliz, biz emeklilikte AKP’ye takılanlarız.”
Bunun çözümünü bu yüce Meclis bulabilir, bunun anahtarı söz konusudur, dört muhalefet partisinin temsilcileri ve yetkilileri zaten bu teklifi verdiler; gelin bunu en kısa zamanda gündeme getirelim, Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüp yüce Meclisimize sevk edilsin, bu kanunu çıkartalım’ dedi.