Bozüyük Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu, başkanlık makamında gerçekleştirilen basın toplantısında basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu, yapılması planlanan ve devam eden projelerini anlattı. Bozüyük’te suda tasarruf teşvik edici, insanın hakkı olan suyu ücretsiz olacak kadar bir tarifeyle değerlendirdiklerini belirten Başkan Bakkalcıoğlu “20 metreküpe kadar 2 aylık okumada su ücreti 1 kuruş, bunu aşan rakam 20-30 metreküp arası iki aylık okumada 1 TL 25 kuruş, 30 metreküp ve 40 metreküp arasında 2 TL, 40 metreküpü aşarsa 3 TL olarak bir tarifeyle gittikçe artan ama azaldıkça, tasarruf ettikçe teşvik edici su tarifemiz uygulanmaya başladı.
Diğer sosyal projemiz can suyu, ihtiyaç sahibi ailelerin kadınlarına nakit destek projemizdi. Detaylı araştırmaların sonucunda Can suyu projemizde Ocak ayı meclisimizde uygulama yönetmeliğini koyacağız. Görevi devraldığımızda Belediyemizin 31 Mart itibari ile 23 milyon 443 bin 362 lira 38 kuruş borçla devraldık. Şu an itibari ile bu eski borcun 16 milyon 225 bin 180 lira 38 kuruşunu ödedik. Yani %70’ini ödedik. Biz göreve geldiğimiz günden itibaren sosyal güvenlik kurumu ve vergilerimizi düzenli ödediğimiz gibi diğer borçları da aylık belirli periyotlarla tasfiye ediyoruz. Şu ana kadar hemen hemen bunların yarılarını ödemiş durumdayız. Biz belediyemizi önümüzdeki yıllara yatırım dönemlerine, her yere ulaşıp kredi alabilecek bir belediye haline getirmeye çalışıyoruz. O nedenle böyle bir uygulama süreci yaşıyoruz.
TEDES’de belediyenin kazancı 2 katına çıkarıldı.
Geçtiğimiz dönemde TEDES ile alakalı yapılan sözleşmede 100 liralık yazılan bir cezanın 70 lirası devletin 30 lirası belediyenin fakat belediyeler denetim sürecinin kurulumunu özel sektör firmaları ile anlaşarak yapmışlar. Bu kalan 30 TL’yi bu firmalarla belirli yüzdelerle paylaşarak yapmışlar.
Bu bizim ilçemiz gibi diğer ilçelerde de yapılmış. Başka yerlerdeki uygulamalara baktığımızda belediye ile firmalar en kötü ihtimal yarı yarıya paylaşmışlar. Bizde ki paylaşım ise 5’i belediye 25’i firma şeklinde olmuş. Firma yetkilileri ile görüştüğümüzde bu paylaşımı 10’a-20 haline geldik. Bundan sonra 3’te 1’i belediye, 3’te 2’si firmanın şeklinde bir paylaşımla gidecek” dedi. Başkan Bakkalcıoğlu Yeşilkent’te 330 bin metrekarelik alana yapılması planlanan Bozpark hakkında bilgi vererek Bozpark’ın bir akciğer gibi Bozüyük’ün ortasında yerini alacağını ve kamulaştırmalar yapılırken uzlaştırmalı kamulaştırmayı ön planda tutacaklarını belirtti.
“Elektrik kesintilerinin belediyemizle tek bir alakası yoktur.”
Başkan Bakkalcıoğlu ilçe genelindeki elektrik kesintilerine de değinerek “İlçemizde elektrik kesintileri olmakta, bu elektrik kesintilerinin belediyemizle tek bir alakası yoktur. Bunu defalarca söylememize rağmen hemşerilerimize farklı şekillerde iletildiğini görüyorum.
OEDAŞ tarafından Bozüyük’teki direklerde iletişimi sağlayan kablolar yeraltına alınıyor.
Bunun yazın çalışmaları yapıldı ve bitti. Şu anda Cumartesi günü bir elektrik kesintisi yaşanacak. Bu elektrik kesintisi Yenimahalle’nin bir kısmı, 4 Eylül, Yeşilkent ve yeni sanayi bölgesinde, tüm Bozüyük değil. Yanlış bilgileri düzeltmek istiyorum ama çok büyük bir alan.
Burada sabah 8 ile 16 arası bir kesinti planlanmış. Biz OEDAŞ’a dedik ki; bu kadar büyük bir kesinti hem su pompalarının çalışmamasını, böylelikle su sıkıntısı ama esas önemlisi bu kış gününde gazla ısınmasın dahi durabileceğini, bunun böyle olmasının yanlış olduğunu söyledik. Sonuçta kesinti sabah 08:00 ile 14:00 arasına kaydırıldı.
Bu Bozüyük 4 merkezde ana besleme trafoları var. Bunlardan Endüstri Meslek Lisesi merkez binasındaki Pano bütün Bozüyük’e kışın uzun süreli çok büyük sıkıntılı elektrik kısıntısı yapabilecek şekilde yıpranmış. Burada büyük bir revizyon yapmaktalar. Bu revizyonu yapacaklar, büyük oranda işte bu 6 saatlik kesinti ama bun bizlerin kararıyla olmayan, bizden izin almayı da gerektirmeyen bir kesintidir.
Yollardaki kazılar da belediyemizden onay alıp yapabiliyorlar ama bu o değil, bunun için OEDAŞ’ın bizden izin alması da gerekmiyor. Direk resen karar alıp yapabiliyorlar. Bizim ricamızla bu kadar, ama şunu düşünüyorum, küçük çocuklarımız var üşüyebilir rahatsızdır, yaşlılarımız var cihaza bağlıdır. Yeni Mahalle Konağımızı Cumartesi günü oradaki jeneratörümüzü sürekli çalıştırarak Yeni Mahalle Konağı’nın jimnastik salonu ve düğün salonu alanlarının tümü hemşerilerimize açık olacak, enerji imkanı sunacağız, çocuğunu alıp gelen kadınlarımıza, yaşlılarımızı orada misafir edeceğiz. 5 – 6 saat. Böyle bir katkı vermeye çalıştık.” dedi.
“Yeri değiştirilen bilbordların caminin kullanımıyla, cami ile hiçbir ilişkisi yoktur”
Hal Camii inşaatı konusunda da; Hal caminin inşaat sürecindeyken, Belediye Başkanı olmadan önce projeyi gördüğünde kıbleye yapışık 2 tane mağazanın camiye yakışmadığını , caminin önünde böyle bir ticaret hanenin olmasını uygun görmediğini ve bunu göreve geldikten sonra da defalarca dile getirdiğini söyleyen Başkan Bakkalcıoğlu “Vakıflar Bölge Müdürlüğümüzü ziyaret ettik.
Caminin önünde ki alanda 2 tane mağaza, sevgili hemşerilerim camimizin kıblesine yapışık ticarethane olur mu ? Ben bunu söylediğimde bu 2 dükkânın kaldırılarak arkadaki alanda ‘Belediye olarak size 2 tane aynı büyüklükte mağaza yapalım’ dedik. Daha sonraki süreçte ‘ön taraftaki kıymetle o kıymet bir değil’ dendi. Şimdi sevgili hemşerilerim camimizin arkadaki dükkânları olmasa, yukarı doğru kaydırsak, camiyi alanın ortasına oturtsak, 500 yıl önce atalarımız Kasımpaşa camimizi 1528’te yaparken çok güzel bir alanda yapmış, hala kullanıyoruz.
500 yıl sonra bugünün teknolojisiyle önünde kıblesine yapışık ticarethane olan cami yapmayı uygun görmüyorum. Bununla ilgili bütün iyi niyetlerimize rağmen bunlar yapıldı. Teknik olarak caminin zeminde ki kot konusunun da doğru olmadığını görüyorum. Minare sonradan ilave edilmiş, ilave edilen minarede bizim mülkiyet alanımıza tecavüzdür. Merdivenler bile tecavüzdür ama biz bunu dert etmiyoruz.
Camii bizim camimiz çok değerli çok kıymetli o nedenle biz burada ki mülkiyetteki fazlalıkları camimize tabi ki vereceğiz. Bu kot farkını düzeltmek için meydanımızdan biraz otoparktan kaybedeceğiz ama araya bir yol koyacağız, yaya yolu gibi bir peyzaj yolu koyacağız 4 metre genişliğinde. Böylelikle caminin arka alanına acil durum ulaşımı ve mülkiyet sorununu da çözdükten sonra, yani biz Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve eski dönem belediyenin teknik yönden gözlerinden kaçırdığı diyelim veya yapmadığı titizliği göstererek camimizi kucaklayacak 1 otopark üstü meydan düzenlemesi düşünüyoruz. Bu arada bu alanda bir müddet sonra fore kazık çalışmaları başlayacak. Arka yolu yapıyoruz, kavşağı kaydırıyoruz.
O nedenle yol iptal olacak. Buradaki yolun iptali ile çalışmalar başlayacak. Orada bilbordlar var, kiralanmış, Şubat ayına kadar belediyenin kiraladığı bir reklam firmasınca kullanılan bilbordlar var. Bu bilbordları bir şekilde oradan alıp götürmemiz gerekiyordu. Şu anda inşa halindeki camimizin önüne bu bilbordları koyduk. 6 tane, Şubat ayında bunların sözleşmesi bitiyor. Yeni sözleşmede burada bir bilbord kiralamıyoruz. Bu bizim oradaki taahhütümüzün yerine getirilmesiydi. Ama ben görüyorum ki böyle bir uygulamayı yaparken neredeyse yeri göğü inlettiler. Caminin önü değil caminin kıblesine etik olmayan şekilde konan ticarethanelerin önünü kapatan bilbordlar var. Sadece onları koyduk.
Caminin kullanımıyla cami ile hiçbir ilişkisi yoktur. Ama böyle de bir süreci var. Bu bilgiyi de vermek istedim. Bu arada kimse bilmediği, eleştirenlerin hiç bilmediği, tarihi geçmişi araştırmadan söylediği söylemler var. Belediye meclisinde AKP meclis grubu bir dilekçe uzattı bana, gerekçe bir kere yazılışta hatalı Bozüyük Belediye Başkanlığı diye yazıyor, Mecliste verilen önergeler Bozüyük Belediye Meclis Başkanlığına diye yazılır. İkincisi bu konunun belediye meclisi gündemiyle ilgisi yok, belediye meclisinin yetkisinde bir alan değil ben ama yine de verilen o şeye bir karşılık olması için gündemi bitirdikten sonra konuyu tartışmaya açtım. Demek istediklerini sordum. Konuyu bilmiyorlar;
vakıflarımız değerli varlığımız, onların gelirlerini. Bu camimizin tarihini anlatayım kısaca, cami alanında daha önce şu doğuya doğru daha yakın, arka yol dardı. Caminin diğer tarafında da yukarı çıkan bir yolumuz vardı. Şimdiki yol yoktu. Bu caminin alanını Yenimahalleliler cami yapmak üzere veriyorlar. Kendileri, bir dernek veya o gün muhtarlık kanalıyla. 1950 öncesinde bu alanlar Yenimahalle’deki hangi ailenin mülküdür bilmiyoruz. Bir küçük mescit alanı gibi kullanılıyor, 1950’de yıkılan o eski camimiz yapılıyor, zaman içinde caminin etrafında küçük küçük iş yerleri yapılıyor. Bu iş yerleri de cami ve ihtiyacı olan giderlerini karşılamak için muhtarlık yönetiminde bu iş yerleri etrafını çeviriyor. Alt köşede özel bir de mülk var.
Bozüyük’e 1970’li yıllarda ilk kez kadastro geldi. 1 Mart 1977 tarihinde Bozüyük’teki kadastro askıdan bütün karar ve şeyleri indirdi, tescil tarihi o çünkü. Askıya çıkardık, burada hemşerilerimiz o dönemin cami yöneticileri bunun mülkiyetini kadastroca, vakıflara yazılmasına itiraz etmemiş. Kadastro gördüğü camileri itiraz olmadıkça camileri, bütün şeyleri vakıflar adına tescil eder. Veyahutta itirazları değerlendirir, ama gönüllü vermişler anladığım kadarıyla, vakıflar hizmet eder diye vermişlerdir.
Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, eski camimizin dükkânlarımızın yapımıyla ilgili ve bunların gelirlerini alırken bir kuruş katkısı yoktur, Bozüyük halkının katkısı vardır ama şimdi bir metrekare ticarethaneyi yerini değişimin hassasiyetini gösterirken, buradaki gelirlerin Bozüyük’te kalıp Bozüyük’te harcandığını söyleyebilirler mi? Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz, Tekke Mahallede burada Çarşı Mahallede camilerimizi restore ettiler. Gayet güzel edeceklerdir, görevleri ama oradaki camimizin etrafındaki dükkanların metrekaresi kadarıyla ticarethane mi yapmaları gerekir? hesap öyle yapılmış.
Eskiden kaç metrekare dükkan varsa o kadar yapılmış, bir şey daha buradan belirtmek istiyorum. Bu 70’li yıllardaki kadastro sürecinde camiler, vakıflara devir olduktan sonra ondan takip eden yıllarda makina halıları ile camilerin alanları kaplanmaya başlandı, Kasımpaşa camimizde tarihi camimizde belki 20 santim kalınlığında hepimizin ecdatlarımızın ninelerimizin dedelerimizin onların dedelerinin camiye bağışladığı halılar kat kat kat birikmişti. Her biri çok değerli bu tarihi halıların bir tanesini Bozüyük’e bırakmadılar, tamamı alındı, yerine makine halısı serildi.
Ben geçmiş dönem belediye başkanlığında yapılan her caminin Belediyeye ait arsa üzerinde olmasına titizlik gösterdim, sebebi de bundandır. Şimdi Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne de bir şey diyecek durumda değiliz. Eski büyüklerimiz onlara vermiş ama bir dileğimizi önüne dükkân yapmama dileğimizi yerine getirmemesini esefle kınıyorum. Cami ana caddeye cephesini veren bir halde olsaydı çok daha iyi olurdu, bütün bunları eleştirmeyen, önüne konan 6 tane geçici billbordu gündeme taşıyan hemşerilerimi de kınıyorum” dedi
“Biz, bizle çalışan herkesle çalışacağız. Kıyım yapmak istesek başından beri uygulardık.”
Personel çıkarmaları ile ilgili olarak da göreve geldiklerinden beri çeşitli dedikodular yapıldığını söyleyen Başkan Bakkalcıoğlu “bir tane personel hariç kimseyi işten atmadık, işten çıkarmadık. Ama bizden kimi ölüm nedeniyle, kimi emekliye ayrılarak ama çoğunu istifa edip tazminatını alarak ayrılan personellerimiz var, tamamı 40 tane. Bu arada personellerin çeşitleri var, memur, kadrolu işçi, taşeron işçiliğinden geçmiş personel A.Ş.’de çalışanlarımız, memurların sözleşmelileri var, 19 tane sözleşmeli personelimiz var.
Bunların bir tanesi biz geldiğimizde kendi dileğiyle ayrıldı. 18 tane kaldı. Şunu söylemek istiyorum; iki tane avukatımız var, bir kadrolu bir sözleşmeli avukat, iki avukata da sürekli ihtiyacımız yok. Bozüyük Belediyesi’nin böyle davaları da yok, o nedenle sözleşmeli avukatımızla yeni dönemde sözleşmemizi yenilemeyeceğiz. İki tane harita mühendisi var, bunun için sözleşmeleri harita mühendisi ile yenilemeyi düşünmüyorum, böyle bir gereksinimimiz yok. Harita mühendisimizin biri üç tane inşaat mühendisimizin ikisi kadrolu biri sözleşmeli, sözleşmeli arkadaşımızla görev süresi yılbaşında bitince yenilemeyeceğiz.
İki tane makine mühendisimiz var, 6 tane teknisyenimiz var, çok sayıda bilgisayar teknisyenimiz var, memur olarak ta veyahut personel olarak personel A.Ş.’de çalışan elemanlarımız var. Bir tanede teknisyenimiz var. Bu altı personelimizle sözleşmeleri yenilememe kararı aldık. Ama bu konuda da işçi kıyımı gibi kıyım yapmıyoruz, kıyım yapmak istesek başından beri uygulardık. Bunu da sizinle paylaşmak isterim. Şunu da belirteyim; bir tanede sosyolog kadromuzda personelimiz var, bu personelimiz işe girdiğinden beri hiç sosyologluk görevi yapmamış, mesleğini yapmamış, mali hizmetlerde memur görevi yapmış, onunla da çalışmayacağız. Böylece altı personelle ama şunu da belirtmek isterim biz bunlarla görevimiz de yolumuz ayrıldıktan sonra yerlerine aynı meslekten kimseyle çalışmak istemiyoruz.
Bunu yanlış düşünüyorlar, biz bunlarla yolu ayırdık, ‘kendimizin alacağı personelleri alacağız’ böyle bir düşüncede değiliz. Biz, bizle çalışan herkesle çalışacağız ama görev sürecinde bizim görev tempomuza uymayan arkadaşlarımız kendileri tercihleriyle ayrılabilirler. Diğer 12 sözleşmeli personelin içinde eski dönem görev yapmış siyasi arkadaşlarımızın akrabaları var, böyle bir düşüncede değiliz” dedi.
Son olarak belediyeye bakış açıları ile ilgili de bir örnek veren Başkan Bakkalcıoğlu “biz on altı milyon lira eski borcu bu sekiz aylık süreçte öderken tasarruflu davrandık, örnek olsun diye söylüyorum. Şu ana cadde üzerinde direklerde yıldız şeklinde geceleri yanan ışıklar var. Bu yıldızların tanesi altı bin beş yüz tl., çok pahalı, değer eder mi etmez mi bilmiyorum. Ama ben örnek olarak söylüyorum. Biz bu tarz israfa götürecek şey yapmayacağız.” dedi.
Başkan Bakkalcıoğlu toplantının sonunda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.