Koronaflasyon!

Mayıs’ta enflasyon tüm beklentileri aştı. Korona 19 güdüsüyle “koronayaklaşarak” artan fiyatlar enflasyonu depreştirdi. Oysa iş yerleri kapalı. Tüm ülke tecritte. Gezen yok, gelen yok, giden yok, iş yok, istihdam yok, para yok…Tüketen, alan yok, yani talep yok…

featured

İşletmeler stokları nasıl eriteceklerinin derdinde. Bu durumda doğal bir sonuç olarak enflasyonun düşmesi, en azından artmaması beklenir. Nitekim Bloomberg HT’nin iş dünyası, ekonomistler arasında düzenlediği enflasyon anketine göre enflasyonun bu ay yüzde 0.7 çıkması; yıllık olarak ise yüzde 10.66’ya gerilemesi tahminleri yapılmıştı.

Oysa, TÜİK rakamlarıyla enflasyon Mayıs’ta geçtiğimiz aya göre bunun yaklaşık iki katı; aylık yüzde 1.36 olurken, yıllık olarak da yüzde 11.39’a yükseldi! Gıda fiyatlarında gerek Ramazan spekülasyonun etkisinin kalkması, gerekse yaza girilmesiyle, meyve, sebze fiyatlarında bolluk ve bir düşüş beklenmekteydi.

Ancak, bu kez gıda fiyatları geçen ayki yüzde 2,53 artışın üstüne yüzde 0,24 daha arttı. Tüketici fiyatlarında (TÜFE) yıllık bazda en yüksek artış yüzde 21,41 ile alkollü içecekler ve tütün ana harcama grubunda görüldü.
Mayıs 2020’de, endeksin kapsadığı 418 maddeden 282 maddenin ortalama fiyatında artış gerçekleşti.

Nasıl oldu bilinmez, ancak;
Önceki aya göre Mayıs’ta en yüksek artış, yüzde 6,85 ile giyim ve ayakkabıda gerçekleşti! Bu grubu yüzde 3,30 ile ulaştırma takip etti?.. 2019’un Mayıs ayına göre ise eğlence ve kültür harcamaları yüzde 3,74, ulaştırma 6,69 ve yüzde 7,68 ile giyim ve ayakkabı harcamaları da artmıştı.

Ana harcama grupları itibarıyla 2020 yılı Mayıs ayında azalış gösteren ana grup olmadı. Bununla birlikte korona nedeniyle kapalıyken bile lokanta ve otel harcamaları yüzde 0,16 oranında artma başarısını (!) göstermiş iyi mi?
Sahi, geçtiğimiz ay tüm ülke korona tecritlerinde, evdeyken, her yer kapalıyken, gelirler artmamış, düşmüş veya yok olmuşken, bu harcamaları kim, nasıl yapmıştı, bilen var mı?

Bloomberg HT’de ekonomist İbrahim Aksoy, aylık enflasyon verilerinin beklediklerinden daha yüksek çıkmasını “Genelde gıda fiyatlarında aylık olarak yüzde 1’e yakın düşüşler görürüz. Fakat bu sene Mayıs ayında yüzde 0,24’lük bir artış görüldü. Tahminimizdeki sapmanın bir kısmı bu sebepten. Bir kısmı ise giyim fiyatlarından kaynaklandı. Giyim fiyatları da aslında her yılın Mayıs ayında, geçtiğimiz iki yıla göre daha yüksek oranlı bir artış kaydetti.” dedi.

Halkın enflasyonu!

Bununla birlikte, dar ve sabit gelirli, çok büyük kesimi açlık sınırının altında ücret alan, emekli, işinden olmuş, ya da işsizlik ödeneği gibi günlük 39 liralara muhtaç olmuş kovidzede dar gelirli geniş tüketici katmanlarını asıl ilgilendiren ise mutfak, gıda enflasyonuydu.

Bu zor dönemde vatandaş karnını doyurabilse yeterdi. Dağı taşı elma olan bu ülkede elma 12 liraysa…
Bu ülkede sokakta kurutulmuş yeni mahsul sarımsağın kilosu 25 lirayken market ve pazarlarda 100-110 liralara kadar çıkmışsa…

Mersin’ de yol kenarlarında kendiliğinden yetişen (hüdayinabit) yeni dünya markette 10liraysa… Erdemli’de bereketiyle dalları eğen limon 2-3 liraya alıcı bulmazken, Kemalpaşa’da dalalları basan kiraz alıcı beklerken, pazarda, markette limon 10, kiraz 30, erik 20 lira ise…

Önceki ay 2-2,5 liraya tarlada alıcı bekleyen çilek yüzde 40,87 ile zam şampiyonu olmuşsa…Bir önceki aya göre havuç yüzde 27,9, elma yüzde 13,29 artmışsa… Vatandaş bir kuru fasulye yemeği yapmaya kalksa, bir yıl öncesine göre fasulyeye yüzde 40, bir menemen yapmaya kalksa sadece yumurtasına yüzde 26, üstüne çoluğuna çocuğuna bir elma yedirmeye kalktığında yüzde 40 daha fazla ödemek zorunda kalmışsa…

Et ve Süt Kurumu depolarındaki et stoklarını ne yapacağımızı bilemezken, televizyonlara gramla et alan ev hanımlarının haberleri yansıyorsa… Pazarda bile beş liradan ucuza ne domates, ne kabak, ne fasulye, ne de bezelye alınamıyorsa…

Ve çoktan dünyanın tarımda kendi kendine yeten bir ülkesi olmaktan çıktıysak…Sonuçta, tarladaki “ucuzu”, kent etiketlerinde “fahiş” olarak okuyorsak… Tarım ve gıdayı yönetmekte başarısız oldukları, “Çadır Market” tiyatrolarını sahneye koymalarından belli yöneticiler daha hala bu başarısızlıklarını devam ettirebiliyorlarsa…

O zaman, belki de bunda anlaşılmayacak bir şey yoktur.
Belki de yanlış olan (sık sık yöneticileri değiştirilen) o kuruluş iradesinde rakamlaşan bu enflasyonun illaki bir deveye ya da bir kuşa benzemesini beklemektir. Kovid ortamında bu durum, nevi şahsına münhasır (kendine özgü) bir enflasyon versiyonu olan “koronaflasyon” olarak literatüre geçecek bir durum da olamaz mı?
Ferda HEKİMCİ
ALINTI: https://www.mercekaltinda.com/koronaflasyon/

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Bozüyük Haber Ajansı | Bozüyük Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!