Bilgi verilmesi gerekli hususlarda susma hile sayılır. Söylenmesi gereken şey tüketici açısından önem taşıyorsa , diğer bir deyişle tuketici bunu bilseydi hic sözlesme yapmayacaksa veya daha ucuza alacak idiyse, o bilgiyi vermeme, bilgiyi saklama, tüketicinin önemli ayrıntılara ulaşmasını zorlaştırma dürüstlük kuralına göre bilgi verilmesi gerekli hususlarda susma hile sayılır. Bu konuda etrafımızda tüketicilerin kandırıldığı çok örnekler mevcuttur.
Örneğin, günlük olarak tükettiğimiz gıda maddeleri ve içtiğimiz su sağlık koşullarına uygun mu?
Yaşadığımız ve çalıştığımız çevrede bulunan baz istasyonları, TV vericileri, yüksek gerilim hatlarının sağlık riskleri nelerdir, bu konuda hangi önlemler alınmaktadır?
Örneğin telekomünikasyon sektöründe tüketiciler yeteri kadar bilgilendirilmekte midir?
Anayasamızın 172.maddesinde, “Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder.” demektedir. Ancak tüketicileri ilgilendiren konularda kuruluşların yapmış olduğu denetim hizmetlerinin genel anlamda yeterli ve etkili olmadığını rahatça söyleyebiliriz.
Tüketicinin eksik bilgilenmesi ürünün iadesinin kabulu ya da faturada indirime gidilmesine neden olur. Bilgilendirme konusunda “Kendisinden beklenen özeni göstermeyenin iyi niyet iddiasında bulunamayacagı” Medeni Kanunun 3. Maddesinde hükme baglanmıstır.
Susmak dışında reklamın amacı ise bilgilendirmek değil, müşteriyi cezp etmek satışları , artırmaktır. Zaten bunun objektif bir bilgi oldugu genelde söylenemez.
Yasakların yasaklamadıgını utanma kontrol eder. Peki utanma da yoksa…o zaman yasalar bile yetersiz kalabiliyor. Hele bir de ahbaplar arasında anayasanın lafı mı olur anlayışıyla, adaleti çiğneyenleri cezalandırmayan ve dokunulmazlık zırhıyla saklayanlar oldu mu vay o ülkenin haline…
Bilgi verilmesi gerekli hususlarda susma hile sayılır ve bu nedenle tüketici zarar görüyorsa bu durumun hukuki sonucu sözleşmenin iptalidir.
Bu tür tehlikeli reklam ve susma gibi aldatmacalara, tüketici derneklerinde örgütlenerek karşı durmalıyız. Bunu beceremezsek bilmeliyiz ki Suçu toplum hazırlar suçlu işler.
Aldıgınız mal ya da hizmette bir kusur varsa ve satıcı iade almıyorsa; Genellikle cıngar çıkartır bagırır cagırır zorla iade etmeye çalışırız. Sakin olun önce istediğinizi nasıl uygulayacagınızı ögrenin. Hakkın alınması için çalışan tanrıya borç para vermiş gibidir. Yeter ki hakkınızı bilin ve savunun.
Tüketicinin 4 ayrı hakkı vardır. Bu Haklardan birisini tüketici seçer.
- Ödediği bedelin iadesini isteme
- Malın benzeriyle değiştirilmesini isteme
- Ayıp oranında bedel indirimi isteme
- Malın ücretsiz olarak onarımı
Satıcı tüketicinin seçtiği isteği yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin bu haklar dışında ayıplı maldan bir zararı doğmuşsa tazminat isteme hakkı da vardır. Üstelik ayıplı malı yalnız satan değil , üretici ve ithalatçı da müteselsilen sorumludur.
Tüketici ürünü tamire vermişse,, 20 iş günü içersinde tamir edilemeyen malın bedelini almaya hak kazanır. Bunun için tüketiciler ilçelerindeki kaymakamlıkta bulunan tüketici sorunları hakem heyetine başvurabilirler. Yeter ki malın faturasını, fişini , sözleşmeyi , varsa diğer ödeme belgelerini ve teknik servis formlarını saklayınız.
Herkes davul çalar ama comagı makama uyduramaz. Siz makama uygun davul çalanlardan olun.