Bilindiği üzere 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girdiği 28/05/2018 tarihinden itibaren pek çok alanda düzenleme getirerek tüketici haklarının korunmasına önemli bir katkı sağlamıştır. 6502 sayılı kanunun getirdiği düzenlemelerden bir tanesi de günlük hayatta sürekli iç içe olduğumuz taksitli satış sözleşmelerine ilişkindir.
Yeni milenyumda özellikle banka kredi kartlarının kullanımının sıklaşmasıyla taksitli alışverişler kaçınılmaz bir gereksinim haline dönüşmüştür. E-ticaretin hayatımıza girmesiyle birlikte ise taksitli satışın tercih edilme sıklığı geniş bir alana yayılmıştır. Bu alanın genişlemesi elbette mağduriyetleri de beraberinde getirmiş ve kanun bu alanda bir düzenleme yapma ihtiyacına bürünmüştür. Peki taksitli satış nedir, nasıl olmalıdır, tüketicinin taksitli alışverişteki hakları ve sorumlulukları nelerdir birlikte görelim.
6502 sayılı kanunun 17/1. maddesinde düzenlenen şekliyle taksitli satış sözleşmeleri; satıcı veya sağlayıcının malın teslimi veya hizmetin ifasını üstlendiği, tüketicinin de bedeli kısım kısım ödediği sözleşmelerdir. Peki taksitli satış nasıl yapılır? Peşin satışlarda bildiğimiz üzere bizler malın bodrum escort veyahut hizmetin parasını öderiz, satıcı sunduğu mal veyahut hizmet karşısında fişini faturasını keser ve sözleşme ilişkisi kurulmuş olur. Kanun taksitli satış sözleşmelerine peşin satışlardan farklı olarak “yazılı olarak düzenlenen bir sözleşme kurma” şartını getirmiştir. Bu da şu demektir, kanunun öngördüğü şekilde yapılmayan taksitli satış sözleşmeleri geçersizdir. Peki kanun neden böyle bir düzenleme yapmaya ihtiyaç duymuştur?
Taksitli satış sözleşmelerinde alıcı rolündeki tüketici, satın aldığı mal veyahut hizmetin bedelini satış anında ödemez. Genelde bir peşinat ödenir veyahut ilk taksit ödemesi yapılır, kalan bedel vadelere bölünür ve günü geldiğinde alıcı taksit bedelini satıcıya öder. Yani alıcı, uzun bir zaman zarfında ödemelerini tamamlar ve bu durum satıcı nezdinde sundukları hizmet karşılığında yapılacak ödemeleri garanti altına alma ihtiyacı doğurur. Kredi kartlarının günlük hayata girmesi ile birlikte satıcıların alacağı tahsil edememe riskleri önemli ölçüde düşmüştür. Ancak pek çoğumuzun bildiği üzere taksit ödemelerinin elden(nakit) yapıldığı hallerde satıcılar bu garanti işlemi için tüketici bitez escort aleyhine senet düzenlemek istemektedirler. Bu sayede satıcılar ödemelerin gecikmesi veyahut hiç yapılmaması halinde bu senetleri icraya koyarak paranın tahsilini talep etmekte ve madur olmanın önüne geçmektedirler.
Peki düzenleme ihtiyacına sebep olan husus nedir? Şöyle ki; bazı kötü niyetli satıcılar vadesi gelmeden taksit bedelini istemekte, haksız yere senetleri icraya koymakta ve tüketiciye cayma hakkı kullandırmamakta kullandırsalar dahi senetleri iade etmeyerek tüketiciyi madur etmekteydiler. Tüketici ise ispat kabiliyetine sahip olmadığından satıcı işlemine müdahale edememekteydi. Hal böyle olunca 6502 bu duruma el atarak düzenleme yapma gereği duydu ve akabinde 17 Ocak 2015 tarihinde “Taksitli Satış Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik” Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.(6098 sayılı kanunda da taksitli satış sözleşmelerine ilişkin düzenleme mevcuttur. Bknz; 6098 m. 253-273)
29236 sayılı yönetmelikte düzenlendiği şekliyle taksitli satış sözleşmeleri yazılı olarak bazı unsurları ihtiva etmek zorundadır. Bu unsurlardan birinin dahi eksikliği sözleşmenin geçersizliğine neden olacaktır. Buna göre taksitli satış sözleşmesi; tüketicinin adı-soyadı-adresi-iletişim bilgilerini, satıcının isim-soyisim-unvan-adres-iletişim bilgilerini, sözleşme tarihini, malın/hizmetin cinsini ve miktarını, malın/hizmetin ifa ve teslim tarihini, mal/hizmet karşılığı belirlenen peşin ve taksitli satış tutarını(vergiler dahil), ödeme planını, uygulanacak faizi, temerrüt halinde uygulanacak prosedürü, erken ödeme halinde uygulanacak prosedürü, cayma hakkını, uyuşmazlık halinde başvurulacak yargı merciini, sigorta yapılması öngörülmüşse sigorta bilgilerini ve kapsamını ihtiva etmek zorundadır. Ayrıca bu sözleşmenin bir nüshası sözleşme anında tüketiciye verilmek zorundadır. Bu hususları barındıran geçerli bir sözleşme yapmayan satıcı sonradan tüketicinin aleyhine olacak şekilde sözleşmenin geçersizliğini ileri süremez.
Diğer taraftan taksitli satış sözleşmesi neticesinde kıymetli evrak(senet) düzenlenecekse; bu senetler nama yazılı, her bir taksit için ayrı ayrı ve bu taksit bedellerini aşmayacak şekilde düzenlenmek zorundadır. Bu şartlara uymadan düzenlenen kıymetli evrak tüketici yönünden geçersizdir. Tüketicinin cayma hakkını kullanması halinde veyahut malın/hizmetin ayıplı olduğu durumda tüketicinin iade hakkını seçmesi halinde; düzenlenen kıymetli evrak tüketiciye iade edilmek zorundadır.
Tüketicin en çok maduriyet yaşadığı nokta cayma hakkının kullandırılmaması ve kıymetli evrağın kötü niyetli olarak tahsil edilmesi işlemidir. Taksitli satışlarda satış bedelinin teminatı olarak senet düzenleniyorsa; düzenlenen senetlere ait bilgilerin mutlaka sözleşmede belirtilmesi ayrıca sözleşme tarihi ve numarası yazılarak “senedin sözleşmeye teminat olarak düzenlendiği” senedin arka yüzüne şerh edilmelidir. Nitekim teminat şerhi konulmadan düzenlenen senetler ayrı bir borç ilişkisi doğurduğundan satıcılar kötü niyetli olarak bu senetlerin tahsilini gerçekleştirmektedirler. Tüketicinin özellikle bu hususa ayrı bir dikkat ve özen göstermesi gerekmektedir.
Cayma hakkı hususu, pek çok sözleşme ilişkisinde düzenlenmiş olup taksitli satış sözleşmelerinde satış sözleşmesi hizmet ifasını kapsıyorsa; tüketici sebep göstermeksizin sözleşme tarihinden itibaren yedi(7) gün içerisinde, sözleşme malın teslimine ilişkin ise; tüketici malın tesliminden itibaren yedi(7) gün içerisinde sözleşmenin iptalini talep edebilir. Malın teslimi için ileri bir tarih belirlenmişse tüketici malın teslimine kadar olan süre içerisinde istediği zaman cayma hakkını kullanabilir. Malın teslimi gerçekleşmişse, tüketici cayma hakkı süresinde malı satıcıya iade etmekle yükümlüdür.
Caymanın yazılı şekilde veyahut kalıcı veri saklayıcısı yolu(e-mail,posta) ile satıcıya yönlendirilmiş olması yeterlidir. Tüketicinin satıcıya noter onaylı cayma ihtarnamesi gönderilmesi gerekli değildir. Cayma hakkının kullanılması halinde; satıcı ödenen peşinat veyahut taksit tutarı ile birlikte tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi tüketiciye iade etmekle yükümlüdür. Ancak satıcı tüketicinin onayı ile hizmetin ifasına başlamışsa, tüketici cayma hakkını kullanamaz.
Taksitli satış sözleşmesinde belirlenen tutarın erken ödenmesi halinde satıcı erken ödemeye ilişkin olarak gerekli indirimi yapmak zorundadır.
Tüketici; taksitli satış sözleşmesinin usulüne uygun yapılmaması, cayma hakkının kullanılması veyahut sözleşmeden kaynaklı her türlü uyuşmazlık halinde şikayet hakkını kullanabilir. Buna göre şikayet konusunda tüketici, 1 Ocak 2018 tarihli düzenlenme ile uyuşmazlık değeri 4.570,00 tl ve altında olan şikayetleri için yerleşim yerindeki kaymakamlıkta bulunan tüketici sorunları ilçe hakem heyeti başkanlığına, 4.570,00 ile 6.860,00 tl değerleri arasındaki şikayetleri için yerleşim yerindeki il ticaret müdürlüğünde bulunan tüketici sorunları il hakem heyeti başkanlığına, 6.860,00 tl nin üzerindeki şikayetleri için ise yerleşim yerindeki tüketici mahkemesine, tüketici mahkemesinin bulunmadığı hallerde asliye hukuk mahkemesine müracaat ederek şikayetinin çözümünü talep edebilir. Tüketicinin diğer mevzuatta sayılı şikayet ve tazminat isteme hakları saklıdır.
Bir sonraki makalemizde görüşmek üzere..