Marketlerde birçok ürün dövizdeki dalgalanmalardan etkilenmemesine rağmen sanki etkileniyormuş gibi ekstra zamlı satılıyor. Çiftçi ürününe maliyetin altında fiyat sunulduğu için isyan ediyor ama tarlada 1 liraya alınan ürün, marketlerde 7-8 liraya satılıyor!
Marketler o kadar güçlendiler ve tekel oldular ki, ürünü tarladan kendileri alıyor ya da yurt dışından ihraç ediyorlar, kendi etiketleriyle paketliyorlar. Böyle olunca da fiyatları da kendileri belirliyorlar. Marketler, pandeminin ilk başladığında sanki kendi aralarında sözleşmiş gibi aynı anda büyük zamlar yapmadılar mı?
Marketlerin ürün yelpazeleri o kadar genişledi ki, önce bakkalları, tekel bayilerini, sonra plastikçiden, züccaciyeciye birçok küçük esnafı bitirdiler! Borsada en büyük işlem hacimli ve karı en yüksek şirketlerden bunlar (marketler). Gıdayı bu şirketlerin kontrol etmesi çok sakıncalı. Kesinlikle devlet kontrol etmeli.
“Elektriğe, doğal gaza, oto yollara vs. zam yapılıyorsa marketlerdeki ürünler de zamlanır” diyenleriniz olabilir. “Kuraklık ayçiçekleri kavurdu, yağın fiyatının artması normal” diye düşünebilirsiniz. Bazı ürünlerde yüzde 100’lük zamları ne kuraklık, ne döviz artışı, ne de enflasyonla açıklayabilirsiniz.
EN BÜYÜK TEHLİKE TEKELLEŞME TEHLİKESİDİR
Kapitalizmin en tehlikeli virajı tekelleşmedir. Tekelleşen marketlerin vatandaşı sömürmesinin önüne geçilmeli. Türkiye’de operasyon yapmak isteyen mihraklar, ana ihtiyaç maddelerini stoklamak ve fahiş fiyatlarla satmak suretiyle halkı canından bezdirirse, ülkede oluşacak kaosun kolaylıkla önünü açarlar ve buda yıkım getirir.
