Son günlerde fiyatındaki artışla gündeme gelen yumurtanın satış fiyatındaki dalgalanma ne üreticinin ne de tüketicinin yüzünü güldürüyor.
Ocak ayında tanesi 25 kuruş olan yumurtanın fiyatı bu ay 40 kuruşa ulaşırken, üreticiler tüketicinin tepkisini çeken bu artışın kendilerine kar olarak yansımadığını söylüyor.
Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Başkanı İbrahim Afyon, yaptığı açıklamada, son aylarda yumurta fiyatlarında üretici bazında yüzde 16, market bazında yüzde 24 fiyat artışı yaşandığını söyledi.
Geçen yıl temmuz ayındaki yumurta fiyatlarının kendileri açısından zarar seviyesinde olduğunu anlatan Afyon, şöyle konuştu:
“Yumurtanın fiyatı geçen ay itibarıyla üretici bazında yüzde 16 arttı. Yumurta fiyatlarında yaşanan sürekli dalgalanmalar plansızlığımızın birebir göstergesi. Yaz aylarında üretici, zarar edeceği düşüncesiyle kümeslerini boşalttı. Döviz kurlarındaki dalgalanmadan ötürü, maliyet artışından dolayı kapasitesini düşüren, işi bırakan, hayvanlarını gençleştirmeyen üreticilerimiz oldu. Arz açığı oluştu. Üstelik tatil bölgelerinde otellerdeki yumurta tüketiminde büyük bir artış var, yumurtaya talep çok. Her turist için günlük 3 yumurta baz alınarak yumurta talebinde bulunuyorlar. Ayrıca üreticinin zarar ettiği dönemde ödediği yüzde 8 Katma Değer Vergisi çok canını yaktı. Üretici KDV’yi ödememek için üretimini durdurdu, hayvanını kestirdi. Yüzde 8 KDV yüzde 1 olursa bundan kaynaklanan programsız üretim gider, biz de üretime yoğunlaşır, onunla uğraşırız, bu fiyatlardaki dalgalanmalar da olmaz.”
Tavuk yeminde yüzde 90 dışa bağımlıyız
Yumurta üretiminin maliyetine dikkati çeken Afyon, Türkiye’nin tavuk yeminde yüzde 90 dışarıya bağımlı olduğunu dile getirdi.
“Dövizden her şekilde etkileniyoruz” diyen Afyon, şöyle devam etti:
“Döviz kurunun yükselmesi maliyetimizi artırıyor. Tüketiciler, gelen yüzde 90 zamla üreticilerin de yüzde 90 kar ettiğini sanıyor. Tarım sektöründe yüzde 30 kar olması gerekirken biz yüzde 10’u bile göremiyoruz. Net olarak yüzde 5 kara bile yıl boyu razıyız. Yumurtadaki ani yükselmelerden biz de kazanmıyoruz. Tavuk yemine baktığımızda mısırda kısmi olarak dışa bağlıyız. Sadece yaz aylarında yerli mısır tüketiyor tavuklarımız. Ayçiçeği küspesi, soya küspesi döviz endeksli ve yüzde 90 dışa bağımlıyız. Ocak ayında tonu bin lira olan yemin tonu şu an bin 500 lira. Yem girdilerinin haricinde viyol üretimindeki bazı maddeler, aşı ve ilaçlar, kısmi olarak kafeslerde de dışa bağımlıyız. Ocak ayında yumurtanın tanesi 25 kuruştu, mart ayında 20 kuruşa kadar geriledi, üstelik maliyetimiz 28 kuruştu bu ayda. Hatta 18 kuruşa sattığımız dönemler oldu. Bu fiyatları baz alırsak evet, yumurtaya yüzde 100 zam geldi ancak biz maliyetine yeni çıktık. Markette enflasyon şampiyonu olduğumuz dönemde bile karımız yüzde 15 ancak. Üreticiden 40 kuruşa çıkıyor, aynı yumurtayı markette 80-100 kuruşa alıyoruz. Marketlerin kar marjını yüzde 25-30 aralığında belirlemesi makasın açılmasına ve tüketicinin tepkisine neden oluyor.”
30 yıldır yumurta üretimiyle geçimini sağlayan Atilla Erkiletlioğlu da yumurta fiyatlarının arz talebe göre çok değişiklik gösterdiğini belirtti.
Marketlerdeki kar marjının yüzde 30’larda olduğuna dikkati çeken Erkiletlioğlu, “Girdilerimizin büyük kısmı döviz olarak giriyor. Yumurta üreticisi zor şartlarda mücadele ediyor. İlk yatırım aşaması zaten maliyetli. Belirli bir süreden sonra tavuklarımızı gençleştirmemiz lazım, bunu zamanında yapmazsanız işletmeyi sürdüremezsiniz. Ocak ayında yumurta 20 kuruşken biz yüzde 30 zarar ediyorduk. Pahalılık varsa bu bizim fazla kazanmamızdan değil marketlerdeki yüksek kar marjından kaynaklı.” diye konuştu.